Nea bicanibihi [49]
(Nea bicanibihi); i'radı (uzaklaşma, yüz çevirme, isteksizlik) tekiddir. Çünkü bir şeyden i'rad etmek, ondan yüz çevirmektir. (En-Ne'yu bi'l-cenbi); kalbini, ilgisini, sevgisini bir şeyden çevirmek ve ona sırtını dönmektir. (Allah burada) istikbarı/büyüklenmeyi murad etmiştir. Çünkü bu (tavır), müstekbirlerin alışkanlıklarındandır. [50] (Nea bicanibihi): İmandan uzaklaştı ve ona yaklaşmadı, demektir. [51] (Nea bicanibihi): Uzaklaştı. [52] (Nea bicanibihi): Nefsini/kendini uzak tuttu. [53] ... Hakkı kabulden tecebbür ve tekebbürle uzaklaşır. [54] İnsana, sağlık, güven ve zenginlik gibi çeşitli nimetler verdiğimizde Allah'a itaat ve ibadetten yüz çevirir; gurur ve kibrinden dolayı Rabbinden uzaklaşır. [55] "Nea bicanibihi", ifadesinin bir şeyi; büyüklenerek, gururlanarak, böbürlenerek kabul etmekten geri durmak; kendini, yüz çevirdiği şeye karşı müstağni görmek anlamına geldiği anlaşılmaktadır. "Nea bicanibihi" ifadesinin Kur'an çevirilerine farklı şekillerde yansıdığını görmekteyiz: Fussilet: 41/51 üzerinde durulacaktır: Elmalı: ... yan büker... Çantay: ... nefsi ondan uzaklaşır ... D. İ. B. ... yan çizer ... Bilmen: ... böbürlenmekte bulunur ... Yavuz:.... yan büküp uzaklaşır ... Davudoğlu: ... yan çizip uzaklaşır ... Ateş:... yan çizer ... Bulaç: ... yan çizer ... T.D.V.: yan çizer ... Y. Öztürk: ... yan yatar ... A. Öztürk: ... yan çizer ... Koçyiğit: ...büyüklük taslar ... Hizmetli: ... büyüklük taslayarak ... Varol: ...yan çizer ... Piriş: ... büyüklük taslar ...ın "nefsi ondan uzaklaşır" ve Yavuz'un "yan büküp" şeklindeki tercümeleri, deyimin ifade ettiği kibri, gururu, böbürlenmeyi yansıtmamaktadır. Bilakis bu çeviriler daha çok ayetin lafzına bağlı kalma amacını taşıdığı için olması gereken deyimsel temayı içermemektedir. D.İ.B., Davudoğlu, Ateş, Bulaç, T.D.V., Atay, A. Öztürk ve Varol gibi mütercimler ise "yan çizer" deyimini ayetin tercümesi için uygun görmüşler. Bir deyimi diğer bir deyimle tercüme etmek en doğrusudur. Ancak önemli olan her iki deyimin de aynı anlamı ifade etmesidir. Bu açıdan bakıldığında "yan çizer" deyiminin "Nea bicanibihi" deyimine karşılık gelmediği görülecektir. Çünkü "yan çizmek", daha çok "bir işten kaçmak" anlamını ifade etmektedir. Y. Öztürk'ün "yan yatar" şeklindeki "deyimsel çevirisi" de ayetin deyimsel ifadesi/karşılığı değildir. Çünkü "yan yatmak", çalışmamak, bir işten geri durmak, tembellik vb. anlamları ihtiva etmektedir. Bilmen, Koçyiğit, Hizmetli ve Piriş’in tercümeleri ise kanaatimizce "Nea bicanibihi" deyimini en güzel şekilde karşılayan deyimsel ifadelerdir. Çünkü bu çeviriler, ayetin temas ettiği müstekbir tavrını iyi bir şekilde yansıtmaktadır. Biz de aynı çevirilere katıldığımızı beyan etmek istiyoruz: - Büyüklük taslar - Böbürlenir/Gururlanır/Kibirlenir - Kendini müstağni görür vb. Örnek: İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve büyüklük taslar/böbürlenir. Kendisine şerr dokunuverdi mi fazlasıyla umutsuz olur.[56]
16.02.2009 tarihinden beri 3347 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:31